ELEMENTLERİN KARDEŞLİĞİ
Pin it Share Tweet 02 Aralık 2015
Çevre teknolojilerinde dünyaya yön verecek projeler İzmir’de üretilecek
Dokuz Eylül Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (DEPARK); 8500 yıllık tarihi ile medeniyetlerin ve bilimin beşiği olan İzmir’i “Çevre Teknolojileri” alanında dünyanın çekim merkezi haline getirebilmek için seferber oldu. Kent ekonomisini bilim desteği ile canlandırmaya yönelik hazırlanan “İzmir Versiyon 3” Projesi kapsamında, DEÜ Rektör Yardımcısı ve DEPARK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Özgören’in ev sahipliğinde “Elementlerin Kardeşliği” konulu temalı Geleceğin Çevre Teknoloji Çevre ve İnsan Çalıştayı gerçekleştirildi. DEPARK Sağlık Teknoparkı Koordinatörü Prof. Dr. Adile Öniz’in koordinasyonunda düzenlenen çalıştayda, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İzmir İl Müdürlüğü temsilcileri, akademisyenler, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile lise öğrencileri, “Geleceğin İzmir’i için Çevre Teknolojileri”ni tartıştı. “Çevre Bilimleri ve teknolojinin dört element ile insan ilişkisi” çerçevesinde, yeni fikir ve projelerin neler olabileceği konuşuldu, çevreci kent için ekolojik modeller, su teknolojileri, toprak teknolojileri, hava teknolojileri, yakma teknolojileri, İzmir ekseninde ve insan konuları mercek altına aldı.
DEPARK Zeytin Binası VIP Eğitim Salonu’nda düzenlenen toplantıda İzmir’in dünya üzerindeki stratejik önemini anlatan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Özgören şöyle konuştu:
“Pozitif bilimlerin temelinin atıldığı 8500 yıllık zengin bir tarihe sahip İzmir ve üzerinde yaşadığımız topraklar, eski dünyanın en önemli ekonomi ve kültür merkeziydi. M.Ö 585’te bu bölgede yaşayan Talles, güneşin tutulmasını bilmiş, 630’da ilk para burada kullanılmış, bilim ve bilgi buradan diğer coğrafyalara yayılmış, eski dünyanın üç büyük kütüphanesinden ikisi bu bölgede (Efes ve Bergama) yer almıştır. Özetle dünyanın 3’te 2 bilgisi bu bölgede üretilmiştir. Bütün Batı uygarlıklarını oluşturan teori ve teoremler de İzmir ve çevresinden çıkmıştır. Bu kadar kritik bir bölgede bizler, 8500 yıllık uyuyan ‘kor’un yeniden canlanabileceğini öngörüyor ve bunun da İzmir’i inovasyonun başkenti yapacak “İzmir Versiyon 3” projesi ile mümkün olacağına inanıyoruz. Bu çok iddialı bir proje. Yani, dünyanın Slikon Silikon Vadisi olacaksa İzmir olacak. Bin yıl boyunca hoşgörü ve sürdürülebilirliğin tek merkezi olan bu İzmir, inovatif ve çevreci vizyonu, bilgi birikimi, nitelikli insangücü ile gerekli altyapıya sahip. Farklı düşünen ve farklı bakmayı bilen insanlarla neler yapabileceğimizi biliyoruz ve bir çok teknolojinin buradan çıkabileceğini görüyoruz. Benzer şekilde çevre ile ilişkili bütün faktörlerde, çevrenin insanla ilişkilerinde İzmir’in çok güçlü olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Teknoparklar ekonomi için, kalkınma için olmazsa olmaz kuruluşlar. İzmir Versiyon 3 tabii ki sadece Dokuz Eylül Üniversitesi ile olmayacak ama bizler bunun önemli bir tetikleyicisi olma misyonu ile geleceğin teknolojilerini hazırlayacağız” diye konuştu.
CATEGORIES
LATEST ARTICLES
